Sayfalar

Recent Posts

Vietnam'lılarla İçme Teknikleri

İçinde bulunduğum durum, Coen biraderlerin film senaryosu gibiydi. Nadir de olsa, gerçek hayat, fantastik kurgudan bile çok daha absürd olabiliyor.

Sri Lanka Gezisi

Sri Lanka'da rehberli araç kiralamanın çok moda olduğunu öğrendim ve bunu Varan'a söyleme hatasında bulundum. Arkadaş çanta taşımaya bile bir sürü söyleniyor, rehber olayını duyunca atladı hemen. Aslında laf ediyorumda gayet mantıklı günlüğü 50$ a anlaştık. Minibüsün benzini, şöförün tüm masrafları (otel, yemek vsvsvsv) hepsi dahil bu fiata

Kamboçya Gezisi

Tayland Kamboçya sınırına (PoiPet) vardık. Otobüsten indiğimizde tuktukçular var sizi sınıra kadar götürüyorlar. Atladık bir tuktuk'a , sınırdan önce vize alınan binaya gittik tuktuk dışarda bizi bekliyor.

AngKor Wat Gezisi

AngKor Wat kozmik evrenin dünyasal bir modeli. Kamboçya’nın bayrağının da simgesi olan Angkor Wat tapınağı, 300 kilometrekarelik alana kurulmuş bulunan Angkor tapınaklar bölgesinin en önemli ve merkezi tapınağıdır. Tapınakların anası.

Chiang Mai Gezisi

Yıllar geçtikçe insan yaşlandığının farkına varıyor. Belirtiler teker teker kendini göstermeye başlıyor. Mesela, artık bir büyük rakı içince ertesi gün rahatsız oluyorum, günde iki paket sigara da zorlamaya başladı. Keza en büyük zevkim olan, Antalya tarafından, Manavgat’ı 5 km. kadar geçince kamyoncuların favori mekanı meşhur Artezyen et lokantasında eskisi gibi bir kilo veya üstü oranlarda et yiyemiyorum. Uykum geliyor hemen.

2010/03/28

JAPONYA GEZİSİ 2010



Üniversite yıllarında rol modeli aldığım kişi, muhteşem Married with Children dizisinin efsanevi karakteri Al Bundy idi. Al abimiz gibi uçakta birinci sınıfta yolculuk etmek için rock yıldızı kılığına girmedim ama bolca şans birazda çabayla İstanbul - Osaka arası business class gidiş dönüş bilet edindim.

Aslında Japonya pahalılık ve modernite açısından gezme tarzıma uymayan bir ülkeydi, aklımdaki Japonya imajı, bol teknoloji, kalabalık , ninjalar , yakuza ve samuraylardı. Tabi çocukluğunuz, karete filmleriyle geçip ve sinema çıkışı bu hareketlerin yolda tekrarlanmasıyla şekilleniyorsa; ülke imajları konusunda ister istemez kalıcı hasarlar oluşuyor bünyede. Mahallede sopalarla çığlık atarak yapılan amatör kendo çalışmalarını hatırlamak bile istemiyorum. İzleri hala durur kafamda. İkinci dünya savaşı filmlerinide unutmamak lazım. İstisna olarak Trevanian 'ın Shibumi romanında farklı bir japon kültürü tanımlaması vardı. Birde Shibumi romanında heves ettiğim ama Yahoo oyun sitesinde japon veletlerine hep yenildiğim Go oyununu var Japonya bilgilerim arasında. Lost in Translation filmindede biraz tırsmadım desem yalan olur. Bill Murray abim bayağı bi zorlanmıştı Tokyo'da.